Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Muharrem İnce’nin 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığından çok kullandığı üslubu beğendi. Altaylı İnce’ye “Adam kazandı” demesini ve “Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkma” sözlerini de hatırlattı.
“Anayasa’nın yaptığı tanıma uyan herkesin cumhurbaşkanı adayı olma arzusuna saygı duyuyorum”
Fatih Altaylı, Muharrem İnce’nin adaylığına ilişkin tartışmaları şöyle değerlendirdi:
Muharrem İnce.
Geniş bir muhalefet çoğunluğunun cumhurbaşkanlığına aday olmamasını talep ettiği siyasetçidir.
Bu kez Muharrem İnce’ye tepki gösteren ve aday olmamasını isteyenler aslında bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde İnce’nin mitinglerini dolduranlardır.
Seçim gecesi ortadan kaybolup ‘Adam kazandı’ demesine kızanlar. Bir kez daha “Adam kazandı” demesini istemiyorlar.
Buna aldırış etmeyenlerin bir kısmı, İnce’nin daha önce Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkma dediğini hatırlatıyor ve ondan unsurlarla hareket etmesini istiyorlar.
Sanki siyasetteki tek ilkesiz Muharrem İnce’ydi.
Açıkçası düne kadar bunların hiçbiri beni ilgilendirmiyordu.
Anayasa tanımına uyan herkesin cumhurbaşkanı adayı olma arzusuna saygı duyuyorum.
Yüreği burkan, bu şekilde vatana olan borcunu ödeyebileceğine inanan, kendini o makama layık gören, “Ben bu işi herkesten daha iyi yaparım” diyen, farklı birikimleri olan herkesin aklına gelir diye düşünüyorum. hedef, aday olma hakkına sahiptir.
“Ama dünden beri tek bir kişinin değil, bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini düşünüyorum”
Fatih Altaylı, attığı tweet ile Muharrem İnce’nin tarzını eleştirdi:
Ama dünden beri tek bir kişinin değil, bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiğini düşünüyorum.
O kişi dün, “Cam köşkte oturanlar, cam köşkten çıkmayanlar, salon siyasetçileri, oturduğu yerden bana tweet atan sözde sanatçılar… Bunları gördünüz mü? Bu zorlukları gördünüz mü? Boğaz’da viskisini yudumlarken ülkeye yön verenler…”
Türkiye’nin bu sözleri söyleyen yeni birine hiç ihtiyacı yok.
Aslında Türkiye yıllardır bu cümleleri ezberleten bir anlayışla yönetiliyor.
Köşkte viski yudumlamak metaforundan bıktım artık.
“Sözde sanatçı”nın ayıbı can sıkacak kadar defalarca tekrarlandı.
Bu Cumhuriyeti kuran anlayışın toplumun tepesine koyduğu sanatçıyı “sözde” diye aşağılayan birinin küfürlü muhalefetine, anlamsız adaylığına bu ülkenin kesinlikle ihtiyacı yoktur.
Camdan bir köşkte oturarak bu ülke adına konuşanları suçlama ayıbına yeni suç ortakları aramıyoruz. Bilakis köşkte ve cam köşkte yaşayanlara, yani keyfi yerinde olduğu halde ülkesi için endişelenenlere saygı duyacak birine bu ülkenin ihtiyacı var.
Bu kafayla hiç yeni değilsin Muharrem Bey.
Bu sözlerin asıl sahibi varken, sen ancak bir sahtesin.
Aklı başında herkes eski, yepyeni, yeni görünümlü bir çakmağı tercih ederdi.
Bilirsin.
Tabii amacınız eskimiş sıfırı tekrar pahalı hale getirmek değilse…’
